×

KÖK HÜCRE (CGF) - PRP TEDAVİLERİ

Kök hücreler vücudumuzda bütün doku ve organları oluşturan ana hücrelerdir. Henüz farklılaşmamış olan bu hücreler sınırsız bölünebilme ve kendini yenileme, farklı organ ve dokulara dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Vücudumuzdaki kemik, kas, kıkırdak, karaciğer, sinir ve cilt hücreleri gibi hücrelerin hedefleri bellidir ve bu hücreler bölündükleri zaman kendileri gibi hücreler oluştururlar. Oysa kök hücrelerin bu hücrelerden farklı olarak belirlenmiş bir fonksiyonları yoktur. Bu yüzden aldıkları sinyale göre farklı hücre tiplerine dönüşebilirler. Farklılaşma özelliklerine göre totipotent, pluripotent ve multipotent olarak, elde edildikleri yerlere göre de embriyonik kök hücre, somatik veya erişkin kök hücresi ve fetüs kök hücresi (germinal kök hücre) olarak ayrılırlar.
 
Erkeğin spermi ile kadının yumurtası birleştiğinde yani döllenme meydana geldiğinde oluşan hücre (zigot) tek başına tüm organizmayı meydana getirebilecek genetik bilgiye ve güce sahiptir. Bu hücrelere her şeyi yapabilen anlamına gelen totipotent hücre denir.
 
HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE (HKH ) 
Kemik iliğinde yer alan hematopoetik kök hücre (HKH)’ler multipotent özellikte olup uygun koşullar ve uyaranlar altında periferik kanda yer alan hücreleri oluştururlar. HKH’lerin bir kısmı öncelikle hücre çoğalmasında rolü olan progenitör ( tek tip hücre oluşturabilen kök hücreler ) hücre tipine dönerler. Daha sonra kanın gereksinimine göre hızla bölünerek hemostazı ( pıhtılaşma ) sağlarlar. Diğer bir grup kök hücre ise daha yavaş bölünme özelliğine sahiptir ( sessiz stem cell-sessiz kök hücre ). Bu hücreler daha sonra kullanılmak üzere rezerv olarak tutulurlar ve hemen hepsi hücre döngüsünün G0 fazındadır ve DNA replikasyon mekanizmasını tamamen kapatırlar. Bu hücreler mutasyona karşı en iyi korunan hücrelerdir ama en yüksek düzeyde kendini yenileme potansiyeline de sahiptirler. Bu hücreler gereksinim durumunda hızlı çoğalma evresine girerler.
 
Kök hücreler kemik iliğinde uygun bir yuva içinde bulunurlar. HKH ve spesifik mikroçevre arasındaki etkileşim, hücre yenilenmesi ve farklılaşması mekanizmalarında anahtar role sahiptir. Niş içinde yerleşmiş olan kök hücreler çoğalma sinyali almadığı sürece sessiz formdadır. Periferik kanda hücrelerin eksilmesi sessiz konumdaki hücrelere uyarı olarak gelir. Bu uyarılar ile çoğalma sinyali alan HKH öncelikle kendi kendini yeniler (self renewal); bir kısım hücre de gereksinim duyulan hücre tipine farklılaşır. Kök hücrenin kendi benzerini oluşturması kemik iliğinde devamlı bir kök hücre depolanması sağlar. Bütün kök hücreler kendi kendini yenileme ve farklılaşma arasındaki dengeyi korumakla yükümlüdür. Kök hücre sessizliği, kendini yenileme ve hücrenin kaderi ile ilgili adezyon molekülleri ve farklı tip sinyallerin çoğu bilinmektedir. HKH sessizliği, yenilenme ve farklılığı intrensek ve ekstrensek mekanizmalarla düzenlenir. İntrensek mekanizmalar niş bağımsızdır ve HKH’nin genetik/epigenetik durumunu etkiler, kromatin remodelleri (transkripsiyon faktörleri) ile kontrol edilir. Ekstrensek mekanizmalar ise kök hücredeki değişiklikleri kapsar ve niş tarafından kontrol edilir.
 
HKH için osteoblastik ve vasküler olmak üzere iki farklı niş vardır. Normal ve lösemik kök hücre (LKH) ya osteoblastik ya da vasküler nişte bulunur. Osteoblastik niş (trabeküler kemik kavitesi) HKH’nin uyku döneminin devamı için esastır. Bu durum onları enfeksiyon, iyonize radyasyon, mutasyon ve kemoterapötik ilaçların sitotoksisitesinden korumaktadır. Vasküler niş ise proliferasyon, farklılaşma ve HKH’nin göçünden sorumludur.  
 
Erişkin kök hücre olarak adlandırılan hücreler erişkinde kemik iliği, periferik kan, kalp, böbrek, beyin, deri, göz, sindirim sistemi, karaciğer, pankreas, akciğer, meme, over, testis, prostat ve dişte tesbit edilmiştir. Erişkin kök hücrelerinin embiryolojik hücrelere göre daha kısıtlı  farklılaşma potansiyeleri vardır ve daha sınırlı sayıda progenitör hücre oluşturabilirler. Bazı fizyolojik ve patalojik durumlarda diğer uzak dokulara yayılabilirler. Hematolojik kök hücrelerinin en önemli belirteci CD 34 tür ( Flow sitometride monoklonal antikorla boyanarak tespit edilebilir ). Hematopoetik organlardan elde edilen hücrelerin hematopeotetik hücrelerden farklı olarak kemik, kıkırdak, nöral hücreler, epitel hücreleri, hepatositler gibi hücreleri oluşturma potansiyelleri vardır. Doka terapi  kliniğimizde kök hücrelerin bu özelliklerinden faydalanarak kemik, kas iskelet sistemi hastalıklarında kök hücre tedavileri uygulamaktayız.
 
Otolog kök hücre tedavilerinin başlıca kullanım alanları:
Eklem kıkırdak bozukluklarında
Artritler ve kireçlenmelerde
Omurga ve intervertebral disk rejenerasyonlarında
Tendon ve bağ problemlerinde
Kaynama gecikmesi olan kırıklarda
Kalp krizi ve felçlerde
Romatizmal dejeneratif hastalıklarda
Diyabetik yaralar, Enfekte yaraların tedavisi
Akut yaralanmalar
Güç iyileşen yaralar, Dekubit ülserleri
Çene eklemi destruksiyonu, TME disfonksiyonları
Atlas Axis ve Densin artrozunda
Varisler ve spider anjiomlar
Implant stabilizasyonunda
Kemik defektlerinde
Trigeminal nevralji, Herpes Zoster
Polinöropatiler
Prostat hiperplazi ve Malignomları
Tamamlayıcı kanser tedavilerinde
Multiple myeloma,
Anti-aging uygulamalarında,
Proloterapi uygulamalarında,
Pelvik yetmezlikler
Medikal estetik ve güzellik amaçlı kullanımlar
Kırışıkların düzeltilmesi, saç problemlerinde
Dudak şekillendirilmesi
Yara izlerinin giderilmesi
Keloid tedavisi, Akne tedavisi
Yüz germe, Yanık tedavisinde
Yeni oluşmuş yaraların bakımı
 
KÖK ( stem cell ) hücre nasıl elde edilir?
Kök hücre hazırlanması özel ekipman ve eğitim gerektiren bir işlemdir. Hastadan damar yolu ile yaklaşık 50-80 cc kadar kan bu iş için özel olarak hazırlanmış pıhtılaşma önleyici ilaç ihtiva eden tüplere alınır. Alınan kan tüpleri özel işlemlerden geçirilir. Bu işlem yaklaşık 30/60 dakika sürer. İşlem tamamlandıktan sonra hazırlanan CGF/CD 34 ( stem cell ) solüsyonu uygulanmak istenen bölgeye ve ayrıca bir miktarda damar yoluyla hastaya uygulanır.
 
PRP NEDİR.?
PRP (Platelet Rich Plasma), ya da diğer adıyla Trombositten Zengin Plazma, kişinin kendi kanından hazırlanan ve tıbbİ birçok alanda iyileşmeyi uyarmak ve düzenlemek için kullanılan bir yöntemdir. Hastadan 10-60ml arasında kan alınır, bu kan tek kullanımlık özel filtreler ve santrifüj cihazları ile ayrıştırılarak trombositten zengin plazma dışında istenmeyen kısımları uzaklaştırılır. Ayrıştırılan 2-6 ml kısım, trombositten zengin plazmayı içerir ve birçok kas iskelet sistemi yaralanmasında kullanılır. Trombositlerin asıl görevi, bir yaralanma olduğu anda meydana gelen kanamayı durduran pıhtıyı oluşturmaktır. Bunun yanında dokunun onarımı ve iyileşmesine katkıda bulunan onlarca büyüme faktörü içerirler. Bu büyüme faktörleri ortama verildiğinde, vücudun kendi iyileşme mekanizmalarına destek olarak hasarlı dokulardaki tamire yardımcı olurlar.
 
PRP HANGİ HASTALIKLARDA ETKİLİDİR?
PRP genel cerrahide, plastik cerrahide ve kas iskelet sistemi hastalıkları gibi değişik alanlarında kullanılmaktadır. 
 
1. Kronik tendinitlerde: .
2. Diz bağ yaralanmalarında:  Kas yaralanmalarında: .
3. Osteoartritlerde (Kireçlenme): .
4. Kıkırdak onarımına destek olarak:

Ücretsiz Danışmanlık

ŞİMDİ ARA!

+90 542 474 44 48

Whatsapp Canlı Destek

ŞİMDİ SOR!

+90 542 474 44 48

Biz Sizi Arayalım

Gönder