×

Kronik Yorgunluk Sendromu Nedir?

Kronik yorgunluk sendromu, modern çağın en büyük problemlerinden birisidir. Yüksek tempolu yaşamın ve yoğun fiziksel aktivitelerin bir sonucu olarak ortaya çıkan bu durum, aralıksız bir şekilde devam eden bitkinlik hissiyatını beraberinde getirir. Bu bakımdan kişilerin gündelik hayatına hem fiziki hem de psikolojik açıdan sağlıklı bir şekilde devam etmesini zorlaştırır. Süregelen bitkinliğin etkisiyle verimlilik de büyük ölçüde düşüş gösterir.

Kronik Yorgunluk Sendromu olan bir çalışan erkek doktor

Fiziki ve zihinsel aktivitelerin ardından çeşitli bitkinlik türlerinin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Gerekli dinlenme sürelerinin karşılanması ile bu yorgunluğun geçmesi ve kişinin tekrardan yaşamına devam etmesi gerekir. Aynı zamanda dinlenme sonrası yorgunluğun geçmemesi ve uzun bir dönem içerisinde devam etmesi kronik yorgunluk problemine işaret eder. Problemin klinik şartlarında hastalığın teşhisinin konulması, ilgili tedavi yöntemlerinin uygulanması gerekir.

Tedavi sürecinde hastalığın ortaya çıkış sürecine bağlı olarak hekimin tercihine göre yol haritası çıkarılır. Uygulanan yöntemler arasında psikiyatri temelli bilişsel terapiler bulunur. Aynı zamanda modern/alternatif tıp anlayışlarına bağlı olarak izlenen yol haritaları da vardır. Hekimin uygun gördüğü, etkili yöntem dahilinde tedavi çalışmaları yürütülür. Böylece hastanın sağlığına tekrardan kavuşması sağlanır.

Çeşitli hastalıklarla beraber görülebilen kronik yorgunluk sendromu; anemi, tiroit ve kalp gibi farklı hastalıklara bağlı olarak görülebilir. Dolayısıyla sendrom hakkında detaylı bilgi edinilmesi, hangi şartlarda görüldüğünü öğrenilmesi oldukça önemlidir. Hastalığın teşhisi, diğer sağlık sorunlarına da işaret edebilir. “Kronik Yorgunluk Nedir?” sorusunun cevabını ve diğer tüm detayları yazı içerisinde bulabilirsiniz.

Kronik Yorgunluk Sendromu Neden Olur?

Kronik yorgunluk neden olur?” sorusuna kişinin süregelen eksiklikleri ve rahatsızlıklarına bağlı olarak geliştiği yanıtı verilebilir. Vitamin eksikliği, kansızlık, enfeksiyonel hastalık, organ yetmezliği ve metabolizmaya bağlı bozukluklar başlıca nedenler arasında yer alır. Aynı zamanda bireyin tanısı konulmuş veya potansiyel psikolojik rahatsızlıkları da etkilidir. Kronik yorgunluğun belirlenmesi bu tür hastalıkların teşhisinde de rol oynayabilir.

Kronik yorgunluğun ortaya çıkışında fiziki rahatsızlıkların yanı sıra psikolojik sorunlar veya yoğun çalışma hayatı da etken olabilir. Uzun dönemi kapsayan tekrarlı stres durumu, depresyon, uykusuzluk ya da aşırı uyuma faktörler arasında yer alır. Dolayısıyla hastalığın fiziki ve ruhsal pek çok farklı duruma bağlı olarak ortaya çıkabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Düzensiz beslenme koşullarında vitamin/mineral eksiklikleri baş gösterebilir. Aynı zamanda sindirim ve boşaltım sistemlerinde düzensizlikler görülür. Dolayısıyla kişinin öğün atlamadan sağlıklı bir biçimde beslenmesi oldukça önemlidir. Böylece sendromun görülme olasılığı da büyük ölçüde düşüş gösterir. İlgili soruna dayalı olarak görülen hastalıkta ise hafifleme ve iyileşme gözlemlenebilir.

Geçmeyen bitkinlik hissine bağlı olarak aşırı uyku problemiyle karşı karşıya kalınabilir. Bu tip bir probleme sahip olan kişiler uzun periyotlar halinde dinlense dahi enerjilerine tekrardan kavuşamayabilirler. Aynı zamanda sorundan muzdarip kişiler arasında çeşitli eklem ve kas ağrılarına da rastlanabilir. Rahatsızlığın 2-3 ayı aşan bir süreç boyunca kendini göstermesi durumunda mutlaka uzman görüşü alınmalıdır.

Alanında uzman doktorlar tarafından multidisipliner bir şekilde yürütülen tedavi süreci, hastalığın çözüme kavuşturulmasını sağlar. Bu bakımdan kişinin talep ve ihtiyaçlarına yönelik hizmet veren kliniğin seçilmesii oldukça önemlidir. Hastalık ve tedavi yöntemlerine dair detaylı bilgiler edinilmesiyse süreci hızlandırır.

Kronik Yorgunluk Belirtileri Nelerdir?

Kısa vadeli kronik yorgunluk belirtileri arasında halsizlik ve uykusuzluk gibi temel semptomlar yer alır. Bu bakımdan aşırı ve yoğun stres durumuyla benzerlik gösterir. Dolayısıyla bu problemlerle karşı karşıya kalan herkesin kronik yorgunluk rahatsızlığı tanısı alacağını garanti edebilmek mümkün değildir.

Kişinin sorunları uzun periyotlar halinde katlanarak atıyorsa ve diğer problemler de baş gösteriyorsa uzman görüşü alması gerekir. Başlıca uzun dönem kronik yorgunluk belirtileri şunlardır:

●     Bitkinlik ve uykusuzluk hissinin birkaç ayı aşan bir süreç boyunca devam etmesi yaygın belirtiler arasındadır. Kişi, her ne kadar dinlenirse dinlensin olumsuz hissiyat ile fiziki bitkinlik hissiyatı devam edebilir.

●     Bilişsel performansa dayalı aktivitelerde ve hatırlama becerisinde verim düşüklüğü görülebilir. Bu duruma bağlı olarak bireyin günlük işlerini gerçekleştirmesi zorlaşır.

●     Kas/eklem bölgelerinde yoğun ağrıların baş göstermesi problemler arasında yer alabilir. Ağrıların sonucu olarak kişinin gerçekleştirebileceği fiziki aktiviteler sınırlandırılmış olur. Verimsiz yaşam standartları ortaya çıkar.

●     Huzursuzluk, psikolojik tükenmişlik gibi sorunlara dayalı olarak iş-özel hayat ilişkilerinde başarısızlıklar meydana gelebilir. Kişinin sosyal hayat içerisinde olumsuz durumlarla karşılaşma olasılığı artar.

●     Boğaz ağrısı ve şişmesi gibi sağlık sorunları uzun periyotlar halinde tekrarlayabilir. Sürekli olarak gerçekleştirilen nefes alma, yutkunma gibi motor eylemler sırasında acı hissiyle karşılaşılması olasıdır.

●    Bağışıklık-boşaltım sistemlerinde çeşitli problemler yaşanabilir. Kişinin zamanla şişkinlik ve çeşitli ağrılarla baş başa kalmasından söz etmek mümkündür. Tuvalete çıkamama, karın ağrısı, gaz sıkışması gibi olumsuz durumlar, yaşanan problemler arasında yer alır.

●     Mide bulantısı, karın ağrısıyla beraber kusma gibi belirtiler sık aralıklarla açığa çıkabilir. Bu sorunların yanı sıra beslenme düzeninde çeşitli aksaklıklar meydana gelmesi olasıdır. Diğer belirtilerle beraber görülen aşırı zayıflama/kilo alma durumları baş gösterebilir.

●     Aşırı veya ortalamanın altında görülen uyku düzenine bağlı düzensizlikler yaşanabilir. Uykusunu yeteri kadar alamadığını hisseden kişi, sürekli bir bitkinlik hali ile karşılaşır. Durumun sonucu olarak devamlılığı olan bir halsizlik yaşar.

●     Anemi, kanser, kalp ve damar hastalıkları kronik bitkinliğin nedenleri arasında yer alabilir. Dolayısıyla ilgili hastalıklara sahip kişilerde problemin görülme olasılığı daha yüksektir.

●     Psikolojik açıdan tükenmişlik durumu, eylemsizlik gibi olumsuz durumlar yaşanabilir. Sorumluluklarını yerine getirme noktasında isteksizlik hissiyatı oluşur.

Tüm bu belirtilerle beraber aşırı derecede üşengeçlik ve stres de kronik yorgunluk sendromu göstergeleri arasında yer alabilir. Farklı hastalıklara da işaret edebilen bu durum, uzun vadeli bir dönem içerisinde aktif olarak görüldüğünde riskleri beraberinde getirir. Dolayısıyla uzman bir hekim görüşü alınması, gerekli tedaviler için adım atılması noktasında oldukça önemlidir.

Kronik Yorgunluk Sendromu Kimlerde Görülür?

Kronik yorgunluk sendromu ağırlıklı olarak 30-50 yaş aralığındaki yetişkin erkeklerde ve kadınlarda görülür. Hastalığın ortaya çıkışının kesin bir sebebi bulunmamakla beraber kadınlarda görülme sıklığı erkeklere kıyasla daha yüksektir. Aynı zamanda problemin organik kökenli mi yoksa psikiyatri temelli mi ortaya çıktığı konusunda da kesin bir bulgu mevcut değildir. Dolayısıyla pek çok farklı etkene bağlı olarak sendromun görülmesi olasıdır.

Gündelik hayatta çeşitli aktivitelerin gerçekleştirilmesini zorlaştırarak verimsizliğe neden olan kronik yorgunluk sendromu, çeşitli hastalıklarla beraber seyredebilir. Dolayısıyla belirtiler farklı sağlık sorunlarının da habercisi olabilir. Bitkinliğin en çok görüldüğü bu rahatsızlıklardan birisi de hemoglobin eksikliğine dayalı anemidir. Oksijen taşıyan yapının miktar bakımından düşük olması sonucunda halsizlik ortaya çıkar.

Yoğun tempolu bir yaşama bağlı ortaya çıkan uyku problemleri, stres ve depresyon kronik yorgunluk üzerinde etkilidir. Yüksek seviyelerde seyreden depresyon gibi psikosomatik rahatsızlıklar, kişinin yoğun bir bunalımla beraber bitap düşme hissiyle karşı karşıya kalmasına yol açabilir. Uykusuzluğa dayalı tanılar ise gün içerisinde dinlenmesi gereken süreyi ayıramamasından veya uyku apnesi gibi problemlere sahip olmasından dolayı ortaya çıkabilmektedir.

Kronik Yorgunluk Sendromu olan yaşlı bir kadın

Vitamin ve mineral miktarına dayalı problemler ile karşı karşıya kalan bireyler de kronik yorgunluk sendromu yaşayabilirler. Potasyum düşüklüğü ile kalsiyum yüksekliği gibi durumlar bu sorunlara örnek gösterilebilir. Böyle zamanlarda kişinin ilgili tetkikleri uzman hekimler aracılığıyla gerçekleştirmesi gerekir. Hemen ardından yeterli miktarların düzenlenmesi amacıyla takviye edici ilaçlar reçete edilir.

Erken onkolojik hastalıkların belirtileri arasında da yorgunluk hissi yer alabilir. Örneğin, kanser hücreleri vücudun işleyişinde görev alan sistemleri bozar. Vücudun başta boşaltım ve sindirim sistemleri olmak üzere çeşitli işlevleri gerçekleştirmesi zorlaşır. Kansızlık, yetersiz beslenme gibi sorunların ortaya çıkmasıyla bitkinlik baş gösterebilir. Dolayısıyla kanser için erken aşamada tanı konulmasında etkili olabilir. Ancak elbette ki bu denli ciddi bir rahatsızlığın teşhis edilebilmesi için tek başına yeterli bir belirti asla değildir.

Tüm bunlarla beraber enfeksiyonel ve metabolik hastalıklara bağlı olarak da kronik yorgunluk tanısı konulabilir. Dolayısıyla belirtiler yalnızca tek bir rahatsızlığa değil, farklı durumlara da işaret edebilir. Uzun dönem bir periyot içerisinde semptomların görülmesiyle beraber mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurulmalıdır. Bu sayede çeşitli tetkikler aracılığıyla erken tanı konulmuş olur.

Kronik yorgunluğa neden olan etkenler hakkında bilgi sahibi olan bireylerin yaşamında çeşitli değişiklikler yapması sendromun önüne geçer. Bu noktada sağlıklı beslenme, uyku düzenine riayet etme ve yürüyüş gibi rutin spor aktiviteleri fayda sağlayabilir. Düzenli ve sağlıklı yaşam standartlarına uygun hareket etmek tükenmişlik/bitkinlik türündeki rahatsızlıkların önüne geçmede etkili olabilir.

Kronik Yorgunluk Sendromu Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Pek çok farklı etkene bağlı olarak ortaya çıkabilen ve çeşitli belirtilerin görülmesine yol açan kronik yorgunluk sendromu için uzmanlar tarafından tanı konulur. Bitkinlik ve karın ağrısı gibi temel belirtilerin uzun bir dönem içerisinde devam etmesi durumunda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurulması gerekir. Bu sayede çeşitli tanı yöntemleri aracılığıyla hastalık teşhis edilmiş olur.

Sağlık kuruluşlarında öncelikli olarak belirtilere göre ilgili test ve tetkikler gerçekleştirilir. Dolayısıyla hastanın tüm belirtileri ve problemin gelişim dönemini eksiksiz bir şekilde aktarması gerekir. Böylece doğru teşhis konulması, sendromun çözümünün daha sağlıklı sonuçlanması sağlanır. Erken ve doğru tanı sayesinde çözüm süreci de hızlanır.

Tanı konulması sürecinde ilgili testlerin yapılmasının ardından psikiyatri kliniğine yönlendirme yapılabilir. Bu durumun temel nedeni sendromun uykusuzlukla beraber çeşitli psikolojik rahatsızlıklara bağlı olarak gelişebilir yapıda olmasıdır. Multidisipliner bir şekilde ele alınmasıyla beraber kronik yorgunluk sendromu veya ilgili olan farklı bir hastalığın tanısı konulabilir. Dolayısıyla değerlendirmeye bağlı farklı sonuçların ortaya çıkması da olasıdır.

Yapılan tetkiklere bağlı olarak diğer hastalıklarına dair sonuçlar da ortaya çıkabilir. Böyle zamanlarda şüpheye bağlı olarak farklı test çalışmaları yürütülür. Elde edilen test sonuçlarına bağlı olarak konulan erken tanı, tedavi sürecinin olumlu sonuçlanmasına yardımcı olur. Dolayısıyla hastalığın teşhisinin yapılma süresi sağlık bakımından önemli bir yere sahiptir.

Kronik yorgunluk testi kapsamında yapılan tetkiklerin sonucunda konulan tanının hemen ardından tedavi süreci başlar. Tedavi içerisinde hekim tercihine göre çeşitli yöntemler izlenir. Uzman doktor takibi ile tedavinin başarılı sonuçlanması mümkündür. Bu sayede hastanın yaşadığı sorunların hafifletilmesi ve problemin çözülmesi sağlanır.

Kronik Yorgunluk Sendromu Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Hastalar tarafından sıklıkla sorulan “Kronik Yorgunluk Nasıl Geçer?” sorusuna çeşitli klinik yöntemlerin uygulanması ile çözüme kavuşacağı yanıtı verilebilir. Uzman doktor ve hekimler tarafından yürütülen bu çalışmalar, her hasta için özel olarak düzenlenir. Kişilerin ilgili tedavi yöntemleri hakkında bilgi sahibi olmasıysa süreci doğru bir şekilde takip etmeleri açısından oldukça önemlidir.

Kronik yorgunluk tedavisinde kesin ve net bir yol bulunmaz. Hastanın durumuna ve sorunun kaynağına göre hekim tarafından kişiye özgü bir yol haritası çıkarılır. Bunun sonucunda ise tedavi süreci başlatılır. Tercih edilen yöntemler arasında, psikiyatrik yolların yanı sıra, doktorlar tarafından uygulanan alternatif tıbba dayalı tedaviler de bulunur. Ancak yöntem her ne olursa olsun uzman hekim kontrolünde uygulanmalıdır.

Tedavi dönemi boyunca sendromu yaşayan bireyin ruhsal durumu, beslenme ve uyku düzeni oldukça önemlidir. Dolayısıyla kişinin çevresi tarafından desteklenmesi, yüksek motivasyona sahip olması gereklidir. Aynı zamanda çalışma/dinlenme periyotlarının düzene oturtulması da iyileşmeye katkı sağlar. Bu sayede süreç daha sağlıklı bir şekilde atlatılabilir. Kişi, bitkinlik hissiyatından kurtularak tekrardan sağlığına kavuşmuş olur.

Doktor tarafından düzenlenen egzersizlerle metabolizmanın hızlanması, enerji oluşumunun artması sağlanır. Her gün düzenli olarak gerçekleştirilecek 30 dakikalık yürüyüş periyotları sayesinde vücut ağırlığı dengelenir. Bununla beraber kemik sağlığı korunmuş, gelişim sağlanmış olur. Kalp damar sistemleriyle birlikte solunumun düzenlenmesiyle dokulara taşınan oksijen miktarı artar. Böylece kişi daha enerjik olarak yorgunluktan arınabilir.

İstanbul Kronik Yorgunluk Sendromu Tedavisi için kullanılan bitkisel ürünler

Uzmanlar tarafından iyileşme süreci boyunca kızartma ve hazır gıdalardan uzak durulması, daha sağlıklı gıdaların tercih edilmesi önerilir. Aynı zamanda öğünler sıkı bir şekilde takip edilmelidir. Tüketilen su miktarının artırılması da oldukça önemlidir. Tüm bu düzenli beslenme koşullarının uygulanmasıyla metabolizma daha sağlıklı çalışır. Sindirime dayalı bitkinlik ve yorgunluk hissinin önüne geçilir.

İzlenecek tedavi süreçlerinde hastalığa ve hastaya karşı bütüncül bir tutum sergilenmelidir. Bu bakımdan vücudun tüm sistemlerinin göz önünde bulundurulması, problemin ortaya çıkışında etkili olan durumların incelenmesi gerekir. Böylece kronik yorgunluk sendromunun bireyin hayatını etkilemesinin büyük ölçüde önüne geçilebilir. Hasta, tekrardan sağlığına kavuşmuş olur.

Bilişsel terapi yöntemiyle yürütülen çalışmalarda bireyin bitkinlik sendromuna girmesine yol açan etkenler göz önünde bulundurulur. İlgili durumların analizinin ardından kişinin bu problemlerle baş edebilmesi amacıyla belirli teknikler uygulanır. Çalışmaların ardından sorunlara karşı duyarlılığın azalması, yorgunluk hissiyatının hafifletilmesi beklenir. Psikolojik açıdan çözüm üretmeye dayalı bu yol, sıkça tercih edilenler arasındadır.

İyileşme döneminde hastalığın yalnızca belirli nedenler etrafında değil, tüm organizma üzerinden değerlendirilmesi gerekir. Böylece kişinin sağlığına tam anlamıyla kavuşması sağlanır. Tamamlayıcı Tıp alanı modern uygulamalarla beraber çeşitli tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesini kapsar. Dolayısıyla bu tip çalışmaların yürütülmesinde uzman doktorların tercih edilmesi sürecin işleyişi bakımından faydalı olabilir.

Tedavi süreci için doğru klinik seçimi yapmak gerekir. Hastanın rahatsızlığının profesyonel şartlar altında değerlendirilmesi ve doğru yöntemlerin uygulanarak sürecin tamamlanması oldukça önemlidir. Bu noktada tercih edebileceğiniz nitelikli seçenekler arasında Doka Terapi öne çıkar. “İstanbul Tamamlayıcı Tıp”  alanında çalışmalar yürüten Uzm. Dr. Muzaffer ÖZTOSUN önderliğinde hizmet veren klinik, bitkinlik sendromu için tedavi imkanı sunar.

İstanbul Kronik Yorgunluk Sendromu Tedavisi

Kronik yorgunluk tedavisi için hizmet veren pek çok farklı sağlık kuruluşu vardır. Bununla beraber, izlenen yöntemler bakımından bireyin taleplerine ve ihtiyaçlarına yönelen kliniğin seçimi sürecin mihenk taşıdır. Bu sayede tedavi daha verimli bir şekilde çözümlenebilir; hasta sağlığına tekrardan kavuşabilir.

Klinik seçiminde rol oynayan etkenlerden birisi de doktorun uzmanlık alanıdır. İlgili sendromla karşılaşmış bireyler için uygun olan hekimler, vücudun bütüncül olarak değerlendirilmesine dayalı çalışmalar yürütür. Dolayısıyla uzmanlık alanının bu yönde şekillenmiş olması avantaj sağlar. Tetkik, teşhis ve tedavi süreçlerinin multidisipliner takibiyle kısa sürede çözümlenmesi mümkün hale gelir.

İstanbul kronik yorgunluk sendromu tedavisi için klinik arıyorsanız Uzm. Dr. Muzaffer ÖZTOSUN öncülüğünde hizmet veren Doka Terapi’yi tercih edebilirsiniz. Modern yöntemlerle bütüncül yaklaşımları benimseyen ve “Tamamlayıcı Tıp” alanında çalışmalar yürüten uzman doktor, çeşitli tedavi yöntemlerinde tecrübeye sahiptir.

Ücretsiz Danışmanlık

ŞİMDİ ARA!

+90 542 474 44 48

Whatsapp Canlı Destek

ŞİMDİ SOR!

+90 542 474 44 48

Biz Sizi Arayalım

Whatsapp
Hizmetlerimizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanıyoruz. drmuzafferoztosun.com’u kullanarak çerezlere izin vermiş olursunuz. Çerez politikamız için tıklayın.